MHP'DE DEĞİŞİM ŞART


Yozgat bir zamanlar Türk siyasi literatüründe ”Ergenekonun başkenti “ ve sonrasında da “MHP’nin kalesi”diye anılırdı.
MHP, kurulduğu 1970’li yıllardan 2000’li yıllarına kadar Yozgat’ta sürekli büyüyüp gücüne güç katarak altın dönemini yaşamıştı.
Ve 1999 seçimlerinde büyük bir patlama yapmıştı sandıklarda..
104 bin oy ile ‘Yozgat’ kalesinde 3 hilalli bayrağı dalgalandırmaya başlamıştı.
* * *
1999 seçiminin ardından Anasol-D hükümeti kurulmuştu.
MHP’nin de katıldığı o hükümette sayın Devlet Bahçeli Başbakan yardımcısıydı.
Hatırlayacağınız üzere o dönem 2001 krizi patlamış, birdenbire sarsılan Türk ekonomisi Kemal Derviş tarafından onarılmaya başlanmıştı.
Ve seçimlere 2 yıl vardı..
Bu sırada Anasol-D hükümeti ve muhalefet, MHP liderinin sürpriz ve haşin bir önerisiyle karşı karşıya kaldı.
İşbaşındaki hükümet ülkede istikrarı sağlamaya ve ekonomik krizin yaralarını sarmaya çalışırken sayın Bahçeli ,hangi akla hizmet etmek istemişse TV ekranlarından o sert üslubuyla bütün partilere haykırıyordu:
“Haydi buyurun..3 Kasımda erken seçime”
2 yıl erkene alınarak 3 Kasım 2002’de yapılan genel milletvekilliği seçimi öncelikle sistemin o günkü siyasi partilerinden Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve hatta Doğruyol partisinin ciddi manada kan kaybına yol açtı.
3 Kasım 2002 seçimi aynı zamanda erken seçim kararının mimarı Bahçeli’nin partisi MHP’yi de % 10 barajın altına bıraktı.
MHP’nin 2 yıl önce Yozgatta kazandığı 104 bin oy 3 Kasım 2002 ‘de tıpkı 1 Kasım 2015 seçiminde olduğu gibi 31 bine düştü.
AKP 3 Kasım 2002’de Yozgat kalesinin bayrağını da değiştirmişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli ne yazık ki;tepkiler üzerine 3 Kasım akşamı açıkladığı “istifa” sözünde durmadı.
Ve böylelikle 3 Kasım önerisiyle o dönemin koalisyonunu oluşturan partilerin sonunu getirdiği gibi,partisini de barajın altına sürükledi ve R.Tayyip Erdoğan ile Ak Partisini iktidara taşıyacak yolu açmış oldu.
* * *
2002’den 2015’e giden siyasal süreçte Türkiye 4 genel milletvekilliği seçimi geçirdi.
MHP Yozgatta ağır ağır toparlanmaya başlamıştı.
Oylarını 2007’de 44 bine, 2011’de 47 bine ,2014 yerel il genel meclisi seçiminde 81 bine ve 7 Haziran 2015’de de 67 bine yükseltti.
O günlerde Ak Parti iktidarına karşı tepki oylarının bir bölümü MHP’de adres bulmuştu.
Seçim öncesinde ise Ak Parti-MHP koalisyonu senaryoları yazılıyordu.
* * *
Derken 7 Haziran akşamı tarih bir kez daha tekerrür etti.
MHP lideri Bahçeli ,seçim sonuçları açıklandıktan hemen sonra TV ekranlarından kamuoyuna bir kere daha kükreyerek seslendi.
“Milletimiz bize muhalefet görevi vermiştir. AKP hükümeti CHP ile kurmalıdır.Hükümet kurulamazsa 7 Kasımda erken seçime gidelim.”
Bahçelinin öngörüsü Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan tarafından akıllıca hazırlanan erken seçim proğramı 7 Kasımda değil,1 Kasım 2015’de gerçekleştirildi.
Ama seçmen 7 Haziran sonrasındaki koalisyon görüşmeleri kapsamında Bahçeli’nin beyan ve uzlaşmaz tavrı nedeniyle MHP’yi 1 Kasımda ağır bir şekilde cezalandırdı.
7 Haziranda kan kaybı yaşadığı ve erime sürecine girdiği anlaşılan Ak Parti, Bahçeli’nin erken seçim önerisi ve koalisyon görüşmelerindeki yanlış stratejisi yüzünden 1 Kasımda yeniden hayat buldu.
Evet, tarih bir kez daha tekrarlanmıştı.
Devlet Bahçeli nasıl ki; geçmişte ülkeyi erken seçime sürükleyip Ak Partiyi 3 Kasım 2002’de iktidara taşımanın yolunu açmışsa 14 yıl sonra 7 Haziran akşamı yaptığı “Kasımda erken seçim” önerisi sonucunda bu kez Ak Partiyi koalisyon kıskacından kurtararak 1 Kasımda tek başına iktidar yolunu açtı.
MHP lideri, 1 Kasımda partisinin ağır bir yenilgi almasına ve AKP’ye hayal edemeyeceği oranda tek başına iktidarı kazanmasına katkıda bulunmasına rağmen istifa etmediğine, bundan sonra da istifa etmeyeceğine yani MHP’de yeni bir kan değişikliği olamayacağına göre,bu partinin bundan sonraki süreçte ayağa kalkabilmesi ve toparlanması mümkün gözükmemektedir.
Bu arada sözün burasında aklıma gelmişken bir gerçeği vurgulamak gerekirse Yozgat eski milletvekili değerli hemşehrimiz Mesut Türker’in MHP’de yıllardan beri Devlet Bahçeli ve ekibine karşı sürdürdüğü başkaldırısında ne kadar haklı olduğu bugün bir kez daha net bir şekilde anlaşılmıştır.
* * *
Gelelim MHP’nin 1 Kasımda Yozgat’ta yaşadığı hezimete …
Kentimizde seçim öncesinde MHP oylarının 40 bine kadar düşeceğini ileri sürenler,tahmin edenler vardı.
Ama MHP’nin eski kalesinde 3 Kasım 2002’de barajın altında kaldığı dönemdeki 31 bin oyun aynısını alacağını hiç kimse tahmin edememişti.
MHP’nin oylarını % 54 oranda yani 36 bin dolayında kaybederek oy dağılımında dip yapmasında en büyük neden Bahçeli’nin yanlış politikalarının seçmenler üzerine bıraktığı olumsuz algılardı ama MHP’nin genel başkan yardımcısı ve Yozgat sorumlusu Sadir Durmaz’ın da bu ağır yenilgide hataları vardı.
Eğer, Sadir Durmaz’ın seçim bölgesi olan Yerköyde 2011 seçimlerinde MHP’nin kazandığı 8093 oyu 7 Haziran 2015’de 7354’e, 1 Kasımda 2015 ‘de de 4131’e düşmüşse MHP’nin Yozgat cephesinde yaşanan hezimette partinin milletvekilinin de mutlak payı ‘ var’ demekti.
İşte bu nedenle MHP’nin Yozgat kaptanı Durmaz, 4 yıllık görev sürecindeki izlediği Yozgat politikalarını, teşkilatlarıyla bağlarını ve Yozgat seçmenleriyle iletişim ve dialog sorunlarını ve seçim kampanyalarındaki stratejik hatalarını mutlak gözden geçirip değerlendirmelidir.
* * *
Eğer, önümüzdeki dönemde Milliyetçi Hareket Partisi liderini ve vitrinini değiştiremez ve ekibini gençleştiremezse..
Ve Yozgatta da Sadir Durmaz, teşkilat başkanlarıyla birlikte ciddi bir özeleştiri yapmaz ve 1 Kasım seçiminin Yozgat ve Yerköy sonuçlarından pozitif dersler çıkaramazsa..
MHP’nin hem Türkiye, hem de Yozgat siyasetinde bundan sonra dikiş tutturması hayli zor olacaktır.
Osman Hakan Kiracı
05.11.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder