27 Şubat 2016 Cumartesi




PROJE BİLGİLERİ:

1. Projenin Adı: Turgay BAŞYAYLA ile Lezzet Yolculuğu Yozgat’da

2. Yozgat İlinde yapılacak köy çekimleri Sarıkaya ilçesi Hasbek Köyünde yapılmıştır.

3. Bu çekimlerde yöresel yemekler ve tanıtımı yer almıştır.

4. Çekim Hasbek Köyünde 23.02.2016 tarihinde saat:13.00 de başlamıştır.

5. Çekimi organize edenler: Yozgat Belediyesi Kültür Müdürü Fadime SOLMAZ, Mesut DURU (Muhtar), Mehmet DURNA (Dernek Başkanı) Ömer GÜNGÖR, Yusuf Kenan KARAARSLAN, Orhan GÜNERİ, Erdal GÜNERİ, Hasibe KARABACAK, Hazemi DAĞKIRAN, Yusuf BEDO, Murat AKYÜZ, Mehmet DAĞKIRAN, Bediye DURNA, Seher GÜNERİ, Hacı Mustafa BALABAN, Şevki GÜNERİ ve Halit MAVİLİ

6. Program:

Turgay BAŞYAYLA ve çekim ekibi 23.02.2016 Salı günü saat:13.00 Hasbek Köyüne intikal etmişlerdir.

· Turgay BAŞYAYLA, Çekim ekibi ve Yozgat Belediyesi Kültür Müdürü Fadime SOLMAZ;

Davul-Zurna ile Yusuf KOÇAK, Halit TURGUT, Hacı Mustafa BALABAN, Mehmet KAHRAMAN ve Osman ÜMİTLİ’den müteşekkil Folklor ekibi ile köy girişindeki Pancar binası önünde Hasbek köyü halkı tarafından traktörlerle karşılanmıştır.

· Traktörlerle konvoy halinde köy konağı önüne gelinmiştir. Burada köy halkı tarafından folklor ekibi eşliğinde karşılama yapılmıştır. Halay çekilerek halk ve muhtar ile konuşmalar yapılmıştır.https://www.facebook.com/saved/?cref=28

· Necmi-Saliha DAŞ’ın tandırlığına gidilerek iki saç arası çörek yapımı çekimleri yapılmıştır. Burada Saliha DAŞ iki saç arası çöreğin nasıl yapıldığını sunucu Turgay BAŞYAYLA’ya fiili olarak anlatmıştır. Ayrıca köyümüzün Çerkez gelini Behican abla ile de Turgay bey hoş bir sohbet gerçekleştirmiştir.

· Makbule GÜNGÖR’ün tandırlığında yufka, su böreği ve kavurganın nasıl yapıldığı çekimleri yapılmıştır. Bu çekimlerde yufka yapımı Güleser BALABAN, Su böreği yapımı Akkadın GÜNERİ, Kavurga yapımı Ayşe KUTLU ve Hasibe KARABACAK tarafından fiili olarak yapılarak anlatılmıştır.

·
Necati GÜNERİ’nin evi ziyaret edilmiş ve kümes hayvanları çekimi yapılarak sunucu Turgay BAŞYAYLA’ya sepet içerinde organik köy yumurtası takdim edilmiştir.

· Okul bahçesinde kurulan kuzu çevirme ekibi ziyaret edilerek, kuzu çevirmeyi yapan köy sakinlerimizden Halit MAVİLİ, Hülbü DERİNGÖZ ve Cemalettin GÜNERİ tarafından kuzu çevirme hakkında bilgiler verilmiştir.

· Kazan da hoşaf kaynatan Azime KOÇAK’dan yemeğin nasıl yapıldığı bilgileri alınarak çekimi yapılmıştır.

· Kazan da kuru fasulye yemeği yapan Perihan DURNA’dan yemeğin nasıl yapıldığına dair bilgiler alınarak çekime devam edilmiştir.

· Hasan KUTLU ve kardeşlerine ait evin misafir odasında sergilenmek üzere Ömer GÜNGÖR, Yusuf Kenan KARAARSLAN, Murat AKYÜZ, Ayşe KUTLU ve Necla KUTLU tarafından hazırlanan el işlemeleri ve köyümüzde kullanılan alet ve edavatların çekimi yapılmıştır. Hazemi DAĞKIRAN, Hasibe KARABACAK, Necla KUTLU ve Ayşe KUTLU’nun söyledikleri maniler eşliğinde fiili olarak iki taş arası bulgur çekimi ile Makbule GÜNGÖR tarafından el işlemeleri yapılmasının çekimleri gerçekleştirilmiştir.

· Hasibe KARABACAK, Hazemi DAĞKIRAN ve bayanlar ekibi tarafından diğer yemek yapımı için malzemeler ve masa hazırlanmıştır.

· Bu masada ana yemeklerimizden;

ŞAŞTIM AŞI (Ekmekaşı) : Hatice DOĞANER tarafından bu yemekte hangi malzemelerin kullanıldığı yemeğin nasıl yapıldığı; 

SULU KÖFTE AŞI: Hatice AKYÜZ tarafından bu yemekte hangi malzemelerin kullanıldığı yemeğin nasıl yapıldığı; 

MANGIR AŞI: Rahime DURU tarafından bu yemekte hangi malzemelerin kullanıldığı yemeğin nasıl yapıldığı; 

YÖRESEL TATLIMIZ SİNİ: Ayşe KUTLU tarafından tatlımızda hangi malzemelerin kullanıldığı tatlının nasıl yapıldığı;

Yemek yapımcıları tarafından tek tek tarif edilerek fiili olarak yapılmış ve çekimleri gerçekleştirilmiştir.

·
Yemek yapımları çekimi tamamlandıktan sonra ismini sayamadığım onlarca köy kadınlarımız ve erkeklerimiz tarafından hazırlanan yardımcı yemeklerinde hazır olduğu yemek masası hazırlanmıştır.

· Hazırlanan yemek masasına başta sunucu Turgay BAŞYAYLA olmak üzere değerli Türk Halk müziği sanatçısı köylümüz Selahattin BÖLÜK ile Serhat BÖLÜK, Ayşe KUTLU, Hatice AKYÜZ, Rahime DURU VE Hatice DOĞANER yer almışlardır.

· Yemek masasında; Şaştım Aşı, Sulu Köfte, Mangır Aşı, Kuru fasulye, Kuzu Çevirme, Sini sarmalardan Lahana ve Yaprak Sarması, Pilav, Dene Yağlaması, Madımak, Çerkez Mantısı, Arabaşı, Su Böreği, Hasbek Kavurgası, Hasbek Çöreği, Kumpirli Gözleme, Bezdirme, Kabak Tatlısı, Pezik Turşusu gibi yöremize özgü yemekler masada yer almıştır. 

· Kurulan yemek masasında sunucu Turgay BAŞYAYLA’nın yemekleri tatması ve tanıtmasından sonra Serhat BÖLÜK’ün sazı eşliğinde Selahattin BÖLÜK tarafından “Kara Gözlüm ile Gel Bari Bari” türkülerini söylemesi ile köyümüzdeki çekimler tamamlanmıştır.https://www.facebook.com/omer.gungor.3194524

· Kameraların kapanmasından sonra kurulan yemek masasında çekim ekibine misafirlerimize yemek sunumu yapılmıştır. 

· Yemek sunumundan sonra sunucu Turgay BAŞYAYLA çökertme türküsü ile oynayarak 23.02.2016 günü saat: 18.00 de proğramı kapatmıştır.

· Sunucu Turgay BAŞYAYLA, Çekim ekibi, Selahattin BÖLÜK, Serhat BÖLÜK, Yozgat Kültür Müdürü Fadime SOLMAZ ile Yozgat Belediyesi Başkan Danışmanı Serkan Bey, Muhtar Mesut (Vatan) DURU, Hasbek Köyü Dernek Başkanı Mehmet DURNA, Ömer GÜNGÖR, Yusuf Kenan KARAARSLAN ve Eski Muhtar Ahmet ŞAHİN’inde hazır bulunduğu ortamda misafirlerimiz köyümüzden uğurlanmıştır.

·
Köy halkı tarafından ortaklaşa yapılan yemeklerimiz yine köy halkı ile birlikte Köy Konağında yemekler yenilerek 23 Şubat 2016 günü saat:19.30 da çekim programı sonlandırılmıştır.

· Bu projede emeği geçen Hasbek Köyü halkına, ismi sehven burada geçmeyen Hasbek Köyü sakinlerine, çevre köyü muhtarlarına ve halkına canı gönülden teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım…

PROJENİN, KÜLTÜR SANAT VE TURİZM ALANINDAKİ TANITIMINA VE GELİŞİMİNE KATKISI NE OLDU? 

Toplumları ortak hedeflere yönelten bir arada tutan, birleştiren ve kaynaştıran sahip olduğu kültürel değerlerdir. Gelecekte var olmak isteyen milletler değerlerine, millî kültürüne sahip çıkmakta, kültürlerini geliştirmeye, yaygınlaştırmaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışmaktadır.

Bu proje; 

· Sahip olduğumuz zengin kültürel mirasımızı yaşamamıza, gelecek nesillere aktarmamıza ve bölgemizin tanıtımına vesile olmuştur.

· Show Tv de görsel olarak yayınlanacağından, Türkiye ve Dünya genelinde etkisinin büyük olacağını, 

· Hasbek Köyümüze öncelikle İlimizde ve Türkiye genelinde itibar ve saygı kazandırdığını,

· Hasbek köyü halkının, misafirperver, gönül elçisi, ayrıca girişimci ve kültürüne bağlı olduğunun bu fırsatla tekrar gösterilmesini sağladığını,

·
Turgay Başyayla ile Lezzet yolculuğu programında ilimizi temsilen 566 köyün içerisinden Hasbek Köyümüzün (Kaynak İller İdaresi Genel Müdürlüğü Kayıtları) seçilmesinin gururunu yaşadığımızı,

· Sosyal Medya da Hasbek Köyümüzün birçok kez yer aldığını ve zihinlerde olumlu etkiler bıraktığı,

· Gurbette olan köylülerimizin ve hemşerilerimizin hasret gidermesine vesile olacağı,

Görüşünde olduğumuzun bilinmesi arz olunur.



Hazırlayan: Ömer GÜNGÖR Hasbek Köy Sakini

Ömer GÜNGÖR-Turgay BAŞYAYLA

24 Şubat 2016 Çarşamba


Turgay BAŞYAYLA ile Lezzet Yolculuğu Proğramının 23.02.2016 tarihinde Hasbek  köyünde yapılan çekimler sırasında  Menajer Yüksel ESER tarafından çekilen  değerli annem Makbule GÜNGÖR 'ün resmi.
https://www.instagram.com/p/BCKeaX3zM1A/?taken-by=yuksel_eser

Köyümüze ait   diğer resimler.
https://www.instagram.com/p/BCIa6YezM8b/?taken-by=yuksel_eser

https://www.instagram.com/p/BCIGhtXzM4H/?taken-by=yuksel_eser
DUYURU
Show Tv de yayınlanan Turgay BAŞYAYLA ile Lezzet Yolculuğu ;
Yozgat İlinde yapılan köy çekimleri Sarıkaya ilçesi Hasbek Köyünde 23.02.2016 tarihinde  yapılmıştır.
Yayınlanacağı tarih, saat ve diğer bilgiler önümüzdeki günlerde bu sayfada bildirilecektir.

18 Şubat 2016 Perşembe

DUYURU
Show Tv de yayınlanan Turgay BAŞYAYLA ile Lezzet Yolculuğu ;
Yozgat İlinde yapılacak köy çekimleri Sarıkaya ilçesi Hasbek Köyünde yapılacaktır.
Bu çekimlerde yöresel yemekler ve tanıtımı yer alacaktır.
Çekim Hasbek Köyünde  23.02.2016 tarihinde yapılacaktır.
Çekimi organize edenler:
Hasbek Köyü Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği, Hasbek Köyü Muhtarlığı ve Hasbek Halkı.
Yapılan duyurularımız neticesinde çok sayıda hemşehrimiz katılacaklarını beyan etmişlerdir. Medarı İftiharımız Değerli Türk Halk Müziği Sanatçılarımız Selahattin BÖLÜK ve Serhat BÖLÜK' de proğramımıza katılacaklarını dernek başkanımız Mehmet DURNA'ya bildirmişler.
Değerli sanatçılarımıza, katılmak isteyen ve katılacak tüm hemşehrilerimize şükranlarımızı sunarız.
Dernek Başkanı.
Mehmet DURNA GSM: 05053840561
Köyümüz Sakinlerinden Hüseyin KARABACAK'ın eşi Necla KARABACAK   17.02.2016 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur.Merhumenin  cenazesi  18.02.2016 tarihinde öğle  namazını müteakip, Hasbek Köy mezarlığına   defnedilecektir. Merhumeye   Allah dan rahmet yakınlarına başsağlığı dileriz.
Ruhuna el fatiha.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Yozgatın göç faciasına ilişkin önceki yazımda Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre,yıllık 13 120 kayıpla 2015 sonunda 419 bine gerileyen nüfusumuzun en iyimser rakamlarla ;
Cumhuriyetimizin 100.yıldönümüne rastlayan 2023 yılında 328 bine..
Bundan 15 yıl sonra 2030 yılında 250 bine..
Ve 25 yıl sonra 2040 yılında ise yaklaşık 135 bine düşeceğini ciddi bir kaygı ve derin bir üzüntüyle dile getirmiştim.
Cumhuriyet tarihimizin son 14 yılında ilimizde yaşayan insan potansiyelimizi 682 binden 419 bine indiren yoğun göç,öyle gözüküyor ki; 21.asrın ilk yarısında Yozgat’ı nüfusuyla birlikte ekonomik,sosyal,toplumsal ve tarihsel yönden adeta bir iflasa sürükleyecek..
Eğer,ilimizin nüfus kayıp hızı bu tempoda devam ederse önümüzdeki süreçte Yozgat’ta ne gibi olumsuz gidişata, hasara ve zarara yol açacak, biliyormusunuz ?
Yaptığım araştırmalara göre, göç faciasının Yozgat üzerinde oluşturacağı belli başlı olumsuzlukları yine üzülerek şöyle sıralamak mümkün..
1-Yozgat’ta hali hazırda mevcut bulunan 419 bin nüfusumuzun 263 bini il ve ilçe merkezlerinde 156 bini de belde ve köylerde yaşıyor.Bu gidişle Yozgatta köyler kısmen boşalacak. Kırsal alanlarımızda iş yapan ve üreten hemşehrilerimiz kısmen köylerini terkedecek ve geride sadece yaşlı insanlar kalacak.
2-Milletvekili sayısı zamanla azalacağı için Yozgat gerek kabinedeki ve gerekse parlamentodaki mevcut siyasi gücünü de kaybedecek.
3- Yozgattaki 34 Belediye içerisindeki Belde belediyelerinin bir bölümü daha nüfus kaybına parelel olarak kapanmak zorunda kalacak ve yine bu süreçte bütün Belediyelerin Belediye meclisi ile İl genel meclisinin üye sayılarında da azalmalar meydana gelecek.
4-Yozgat Belediyeleri için daha da önemlisi nüfus düştükce İller Bankasının katkı payları da sürekli azalacak,dolaysıyla bundan sonra finanman sıkıntısı yaşayacak olan Belediyelerin kentlerde yapacağı hizmet ve yatırımları da gerileyecek.
5-Hemşehrilerimiz göçtükce Yozgat ve ilçelerinde gayrimenkul piyasası darboğaza girecek,satılık ve kiralık meskenler çoğalacak ,ev ,işyeri,arsa vb. gayrimenkul fiatları dip yapacak..Kira gelirleri tahminlerin ötesinde azalacak.
6-Kent merkezlerindeki özellikle küçük esnafın işlerinde son yıllarda artan iş krizi göçe parelel olarak daha da yoğunlaşacak.Yozgat’ta zaten yetersiz olan üretim ve ticaret giderek gerileyecek.
7-Resmi kurumlarda iş yükü hafifleyeceği için yeni istihdam olanakları hayli azalacak.
8-Kamu yatırımları da azalacağı için Devletce Yozgata tahsis edilen kamu ödenekleri ile yerel gazetelerde değerlendirilen kamu yatırımlarına ilişkin resmi ilanlar da azalacak.
9-Ülkenin ünlü markalarının yanı sıra banka gibi finans kuruluşları artık Yozgatta şube açmayı öngörmeyecek..
10-Yozgatın nüfus kaybına parelel olarak küçülmesi durumunda Devletin bazı büyük yatırımlardan vazgeçme riski söz konusu olacak.
* * *
Göç faciası bence Yozgat’ın 1.derecede öncelikli ve en önemli sorunudur.
Bu nedenle hassasiyetle önemsediğim göç faciasına ilişkin önce defalarca göçün nedenlerini,sonra göçü önlemenin reçetesini ve yine değerli okurlarımın hatırlayacağı gibi son makalemde de Yozgatın göçünü durduracak en etkili alternatif adresini de yazmıştım.
Bugünkü yazımda ise göç faciasının zaman içerisinde Yozgat üzerinde oluşturacağı muhtemel zarar ve hasarları şimdiden gözler önüne serdim.
Demem o ki; ben bu şehirde yaşamayı kendine kader edinmiş bir gazeteci olarak son yıllarda Yozgatımızı adeta erim erim eriten göç felaketiyle ilgili yazmam gereken her şeyi detaylarıyla yazarak üzerimdeki vebalden kurtulduğumu düşünüyorum.
Net bir ifadeyle söylemek gerekirse Yozgatın göç sorunun vebali,bütün ağırlığı ile Ak Parti iktidarının en muktedir Yozgatlı sayın Bakanı ,Yozgat’ın vekilleri, iktidar temsilcileri,il ve yerel yöneticileri, STK temsilcileri ve Yozgatımızın cümle karasevdalısı (!) etkili-yetkili hemşehrilerimizin omuzları üzerindedir.
Evet,Yozgatımızın tüm sorumuluları, ya üzerlerindeki ölü toprağını atıp yapacakları radikal çaba ve icraatlarla Yozgat’ın göç faciasını durdurarak tarihi vebalden kurtulurlar.
Veya malum sorunumuzu seyretmeye devam ederek bu vebalin sorumluları sıfatıyla Yozgat tarihine geçerler.
Umarım,Yozgatın göç faciasına bugüne değin seyirci kalanlar, hiç değilse bundan sonra harekete geçerek tarihi vebalden kurtulma mücadelesini başlatırlar..

Osman Hakan Kiracı

15.02.2016

16 Şubat 2016 Salı

DUYURU
Show Tv de yayınlanan Turgay BAŞYAYLA ile Lezzet Yolculuğu ;
Yozgat İlinde yapılacak köy çekimleri Sarıkaya ilçesi Hasbek Köyünde yapılacaktır.
Bu çekimlerde yöresel yemekler ve tanıtımı yer alacaktır.
Çekim Hasbek Köyünde  23.02.2016 tarihinde yapılacaktır.
Çekimi organize edenler:
Hasbek Köyü Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği, Hasbek Köyü Muhtarlığı ve Hasbek Halkı.
Tüm hemşerilerimiz davetlidir. Katılmak isteyenler Dernek Başkanı Mehmet DURNA’ya müracaat edebilirler.

Mehmet DURNA GSM: 05053840561

8 Şubat 2016 Pazartesi

Köyümüz Sakinlerinden Mehmet KÜMÜK'ün eşi Elmas KÜMÜK   08.02.2016 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur.Merhumenin  cenazesi  08.02.2016 tarihinde ikindi   namazını müteakip, Hasbek Köy mezarlığına   defnedilecektir. Merhumeye   Allah dan rahmet yakınlarına başsağlığı dileriz.
Ruhuna el fatiha.

3 Şubat 2016 Çarşamba

Vilayet Gibi Köy – Hasbek

Selahattin Bölük, Serhat Bölük ve onlarca sanatçının sahne aldığı bu muhteşem geceyi, kültür-sanat programlarının usta sunucusu Gazeteci Rıfat Çakır ve Türkiye’nin en güzel kızı İremsu Bedo sundu.
 Ankara siyaseti ve bürokrasisinin de yakın ilgi gösterdiği Hasbek Arabaşı ve Kültür Şölenine katılanlar arasında, Memur-Sen Genel Başkanlığı da yapan TBMM İdare Amiri Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, AK Parti, CHP ve MHP Mamak İlçe Başkanları ve Yönetim Kurulları, Sarıkaya Kaymakamı Yasin ÖZCAN, Sarıkaya Belediye Başkanı Av. Ömer AÇIKEL, Hasbek Muhtarı Mesut Vatan DURU, Yozgat İl Genel Meclis Üyesi Dursun TUNCER, Sarıkaya Özel İdare Müdürü Adnan ARSLAN ve Ziraat Odası Başkanı Şevki GÜNGÖR yer aldı.
Programladıkları halde terör olayları nedeniyle katılamadıkları beyanıyla Devletin zirvesinden onlarca telgraf geldi. Bir çağrısı ile stadyumları bile tıka basa dolduran Hasbekliler Kültür Yardımlaşma Dayanışma Derneğinin çalışkan ve üretken Başkanı Mehmet DURNA’nın TSE Genel Sekreter Yrd. Doğan YAZAR, Al Baraka Türk Hukuk Müşaviri Av. Gürkan ARIKAN, Türkiye Patent Enstitüsü Hukuk Müşaviri Av. Şevki DAĞKIRAN, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişi Yusuf Kenan KARASALAN, İbni Sina Hastanesinin sevilen personeli Yusuf BEDO, Başarılı projeleriyle Sivil Toplum Kuruluşlarına danışmanlık yapan Hülya KARABACAK ve Hazemi DAĞKIRAN gibi birbirinden renkli ve elit Yönetim Kurulu vardı.
Yozgat tarihi, kültürü, gelenek ve törelerini en iyi bilen bu güzide ekibin örnek çalışmalarından sadece Hasbekliler değil tüm Yozgat dernekleri hizmet ve bilgi desteği sağlıyorlar. Doğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu Dernekleri ve Federasyonları; Hasbeklilerin yaptığı görkemli birlik ve beraberlik geceleri nedeniyle hayranlıklarını “Vilayet Gibi Köy”, Konfederasyon Gibi Yönetim Kurulu ve En Yetişmiş İnsan Zenginliği” diyerek Hasbek Derneğinin projelerini model olarak hayranlıkla izliyorlar. Kültür Bakanlığı, Valilik, Belediye vs. gibi kurumlardan destek almadıkları halde her programlarına daha da yüksek katılım olması nedeniyle uluslararası bir tanıtım ve şenlik düşüncesinde olduklarını söyleyen Başkan Yardımcısı Doğan YAZAR, bu yaz yine her zamankinden daha görkemli bir Hasbek Buluşması olacağını belirtti. Sadece Yozgatlıların değil Ankara’daki tüm insanların gönlünde fedakar hizmetleriyle apayrı bir yeri olan Tıp Fakültesi Hastanesi Müdürü Hamdi ARIKAN’a Başkan Mehmet DURNA tarafından şükran plaketi verildi.
Branşlarındaki üstün başarılarıyla Ülkemizin seçkin simaları arasında yer alan Botamax Şirketinin sahibi İş Adamı Ünsal YILMAZ, Prof. Dr. Fevziye ÇALIŞKAN, Albay Bülent BOSTANCI, İş Adamı Feramuz KUTLU, Asude ÇELEBİOĞLU, Hanife GÜNERİ, Muazzez BUZ AKTEPE, Fadime ERGİN ve Emine AKÇASOY; katıldıkları her platformda Hasbek ve Hasbeklileri överek ve övünerek anlatmakta, maddi ve manevi destekleriyle gönüllerdeki yerlerini korumaktalar. Hasbeklileri ve Yozgatlıları hiçbir zaman yalnız bırakmayan Fevzi ÇALIŞKAN, Mustafa TAŞ, Sinan TEMUR, Ümit TEMUR, Zeki KARASU, Osman ÇULHA, Cevat DURNA, Orhan GÜNERİ, Erdal GÜNERİ, Kemal KARABACAK, Cevdet DEMİR ise köyü ve köylüleri ile gurur duyduklarını belirttiler. Halayların, türkülerin, sohbet ve ikramların bol olduğu bu güzel gecede hep Yozgat sevdası ve Yozgat özlemi vardı. Geçtiğimiz haftada Estergon kalesindeki programıyla ses getiren İş Adamı Adnan YILMAZ’ın yaptığı Görkemli Derekaplancı Gecesi ve bu haftaki Meriç Kültür Merkezindeki devasa katılımlı Hasbek gecesi birleşince Sarıkaya ismi Ankara’da zirveye yerleşti. Arabaşı, Yöresel halk oyunlarımız, bizim türkülerimiz, bizim şiirlerimiz ve bizim insan zenginliklerimizin göz doldurduğu Yozgat’ın en eğitimli köyü Hasbeklilerin şölenini tüm Ankaralı misafirler ağzı açık izlediler. Türkiye’nin ünlü hukukçularından Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gürkan ARIKAN, ‘Yapmış olduğumuz hizmetlerden kazanan sadece Yozgat değil gördüğünüz gibi Tüm ülkemiz olmuştur. Farklı siyasi kutuplar ve hemşehri profilleri bu dostluk gecesinde samimiyetlerini pekiştirdiler. Biz her zaman Hasbek adıyla gönüllere hitap etmeye devam edeceğiz’ dedi. Rekor katılımlı program, gecenin geç saatlerine kadar kesintisiz devam etti.

2 Şubat 2016 Salı

Sarıkaya’nın Nüfusu Azaldı

Yozgat genelinde toplamda 13 bin kişilik bir nüfus oranın azaldığı görülmüş, Sarıkaya’da ise toplamda 2124 kişilik nüfus oranın azaldığı görüldü.
2014 yılında Sarıkaya ilçe merkez nüfusunun 18 bin 179 olduğu görülürken bu sayı 2015 yılında 17 bin 602 kişiye düşmüştür. Böylece ilçe merkezinden 577 kişilik bir nüfus oranının azaldığı görüldü.
2014 yılında kasaba ve köylerin nüfusu 17 bin 364 kişi iken 2015 yılında ise bu sayı 15 bin 817’ye gerilemiştir. Kasaba ve köylerden 1547 kişinin azaldığı görüldü.
2014 yılında Sarıkaya’nın toplam nüfusu 35 bin 543 iken 2015 yılında ise 33 bin 419 kişiye düşmüştür. Sarıkaya’da toplamda 2124 kişilik bir nüfus oranın azaldığı görülmektedir.
Bu sonuçlara göre Sarıkaya’nın girişinde bulunan nüfusundaki tabelada artık 18.179 değil de 17.602 kişi yazacak.
Sarıkaya İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre 2014 yılında Sarıkaya’da 197 kişi ölmüş, 398 kişi evlenmiş, 81 kişi boşanmış ve 702 kişi de dünyaya gelmiştir.
2015 yılında ise 285 kişi evlenmiş, 394 kişi doğmuş, 134 kişi ölmüş ve 81 de boşanma gerçekleşmiş.
Bu sonuçlara göre, ölüm oranında azalma, evlilik oranında düşüş, boşanma sayısı sabit kalmış ve doğum oranında da çok ciddi derecede düşüş görülmektedir.
Tabi bu sonuçlar bize şunu gösteriyor ki, Yozgat ve Sarıkaya’dan göçün her geçen gün arttığını ve vatandaşların çareyi başka yerlerde aradığını gösteriyor.
Göçün başındaki en baş sebeplerden bir tanesi, ekonomik sebep olarak görülüyor. İl ve ilçe ekonomisinin istenilen seviyede olmaması hatta hiç yok denecek derecede olması vatandaşları göçe zorlamaktadır.
Ekonomik sebeplerin yanı sıra il ve ilçedeki göçün bir diğer etkenleri ise sosyal yaşam olarak istenilen seviyede olmamasıdır. Vatandaşlar çeşitli sosyal faaliyetlerini gerçekleştirmek isteyişi de başka il ve ilçelere göç etmelerine sebep oluyor.
Evlilik sebebiyle de ülke dışına göçler de biraz olsa etki ediyor. Yozgat ve Sarıkaya’da evlenerek yurt dışına göç edenleri de hesaba kattığımızda nüfus oranının azalmasına bunun da etki ettiği kaçınılmaz bir gerçektir. Yine bu evlilik ve göçün temelinde ekonomik sebepler yatmaktadır.
Yozgat ve Sarıkaya’da ekonomik alanda ve sosyal yaşanılabilirlik alanında bir gelişme kaydedilmezse nüfus oranındaki düşüşe engel olunamayacak. Yozgat ve Sarıkayalı yetkililerin bu göçün durdurulmasında gerekli çalışmaları yapması gerekiyor. Biz, bunu yıllarca defalarca dile getirsek de herhangi bir somut adım atıldığı görülmemektedir. Sarıkaya’nın tek umudu Roma Hamamı’na kalmıştır. Roma Hamamı’nın da turizme kazandırılması ile birlikte esnafın cebinin para göreceği umut ediliyor. İnşallah Roma Hamamı turizme kazandırılır ve esnafın cebi para görür de bu göçe bir nebze de olsa set oluşturulmuş olur. Ancak sadece Roma Hamamı’na bel bağlamakla kalınmamalı. Sanayi sektörünün canlandırılması gerekiyor. Sanayi sektörünün de canlandırılması için çeşitli hibe ve desteklerden faydalanılması gerekiyor. Burada sadece yetkililere değil, ilçenin önde gelen esnaf ve iş adamlarına da iş düşmektedir. Onlar da gerekli alanda çalışmaları yapıp araştırmalarını yapıp ilçeye bir fabrika bir tesis kazandırılmasında öncülük etmeleri gerekiyor. İstihdam olmadığı sürece bu göçü hiç kimse engelleyemez. İstihdam olduğu zaman ekonomi canlanır. Paranın olduğu her yerde sosyal olarak yaşanılabilirlik düzeyi de artacaktır. Tarım alanlarında da Devlet ve Avrupa Birliği bir çok alanda destek vermektedir. Bunun için de çiftçilerin taşın altına elini koyması gerekiyor. Vatandaş ve Devlet iş birliği içerisinde Yozgat’ın ve Sarıkaya’nın kanayan yarasına çözüm bulunur.
İlçe merkezindeki nüfusun azalması ile birlikte belediyeye gelen paradan da eksilme meydana gelecektir. Belediyeye eksik paranın gelmesi demek yapılabilecek bir çok hizmetten mahrum kalmak demektir.
Sonuç olarak baktığımız zaman ortada kanayan bir yara var ve bu yaraya pansuman yapılması için geç kalmamak gerekiyor. Zira geç kalındığında kangren oluruz ve erir gideriz.

1 Şubat 2016 Pazartesi

Bugün yine GÖÇ sorunumuzu yazacağım.
Çünkü;Göç Yozgatımızın en tehlikeli,en ciddi ve en öncelikli sorunudur.
TÜİK’in 28 Ocakta açıkladığı nüfus rakamlarına göre, Yozgat’ın Türkiye’de ‘2015 göç şampiyonu’ olduğu ortaya çıktı.
Evet,hepinizin öğrendiği gibi,2015 yılında Yozgat’tan 13 120 hemşehrimiz daha göçüp gidince nüfusumuz da 419 440’a düştü.
Eminim, önümüzdeki süreçte de Yozgat’ın nüfusunun nasıl seyredeceğini ve ne zaman dip yapacağını merak ediyorsunuzdur.
TÜİK,Cumhuriyetin 100.yıldönümüne rastlayan 2023 yılında Yozgat’ın – 30,8 oranına ulaşan nüfus kayıp hızına parelel olarak nüfusumuzun 306 bine düşeceğini hesaplıyor.
Ancak, biz de gelecekteki nüfus bilgilerimize ilişkin pratik yoldan bir değerlendirme yapalım.
Fazla gerilere gitmeye gerek yok.
Ve şimdi Yozgatın son 5 yılına ilişkin göç rakamlarına bir bakalım.
5 yılda göçüp giden insanımızın sayısı 56 655..
Yozgat’taki göçün yıllık ortalaması 11 331..
2023’e kadar 8 yılda Yozgattan göçecek hemşehrilerimizin sayısı yaklaşık 90 648 gözüküyor..
İşte,size en iyimser hesapla Yozgat’ın 2023 nüfusu..
419 440 – 90648 = 328 798
* * *
“Peki, göç faciamız önlenemezse 15 ve 25 yıl sonra Yozgatımızın nüfusu ne olacak ?”diye sorarsanız,onu da üzülerek söyleyeyim.
Ak Parti iktidara geldiğinde 682 bin olan nüfusumuz 13 yılda 419 bine düştüğü gerçeğini de bir yana bırakıp,yine en iyimser kriterle hesap yaparsak Yozgat’ın nüfusu 15 yıl sonra yani 2030 yılında yaklaşık 250 bine, 25 yıl sonrasında ise yani 2040 yılında yaklaşık 135 bine düşecek.
Daha sonrasını da sorarsanız söylemeye inanın dilim varmıyor ama Yozgat nüfus açısından Türkiyenin en küçük il’i Bayburt’la kardeş olacaktır herhalde..
* * *
Şimdi de diyeceksiniz ki;
“Madem göç sorunu Yozgatı içten içe kemiriyor,bitiriyor. Göçü frenlemenin bir yolu,yordamı,çaresi yokmudur ?”
Elbette vardır.
Bildiğiniz gibi ,göçün nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli başlıklar altında Yozgatta en az 2çalıştay düzenlendi.Göçü önlemenin alternatifleri konusunda ayrıntılı raporlar hazırlandı.
Bu arada Yozgat’ın sorunları üzerine 45 yıldır kafa yoran bir gazeteci olarak ben de tüm ilgili ve sorumluları bilgilendirmek amacıyla göç sorunumuza ilişkin çözüm önerilerimi 2 Ocak tarihli gazetemizin “Yozgatta göçü önlemenin reçetesi”başlıklı manşetinde ayrıntılarıyla anlattım.
Önerilerim Yozgat kamuoyunda ve özelikle sosyal medyada büyük ilgi gördü ve geniş yankı yarattı.
Ancak,Çalıştay raporlarını bir başka çalıştay toplantısına kadar rafa kaldıranlar,benim çözüm önerilerime de kayıtsız kaldılar.
* * *
Üzülerek ifade etmek zorundayım ki; ülkeyi yöneten bugünkü siyasi iradenin Yozgat temsilcileri,bürokratları, velhasılı tüm sorumluları bu vizyon anlayışı ile Yozgatın göç faciasını önleyemezler.
Neden mi önleyemezler.Onları da üç-beş somut örnekle anlatmaya çalışayım.

Eğer, bu garip, derbeder ve zavallı memleketin Başkentteki kudretli ,güçlü ve etkili sayın Bakanı Türkiyenin,hükümetin ve yoğun bir şekilde meşgul olduğu Türk yargısının meselelerinden fırsat bulup,kendisini her dönem parlamenter seçen yöresinin sorunlarına yeteri kadar zaman ayıramıyor ve yıllardanberi Yozgatın göç sorununu çözebilme iradesini ortaya koymuyorsa..

Eğer, Yozgatın bir diğer kudretli milletvekili ve TESKOMB’un muktedir sayın genel Başkanı hiç değilse TESKOMB’un imkanlarıyla Yozgatta istihdama yönelik herhangi bir projeyi hayata geçirmeyi düşünemiyor ve şimdi de seçmenlerini “Yozgat’a her ay bir Bakan getirip müjdeler alacağız” diye avutuyorsa..

Eğer, bu memleketin sayın Valisi, görev yaptığı 3,5 yıldanberi Yozgatın göç sorununa duyarsız kalması nedeniyle hiç değilse özel idarenin imkanlarıyla Yozgatta istihdama ve üretime yönelik herhangi bir projeyi hayata geçirememiş ise..Ve eğer her akşam “hamiyet “projesi ile yatıp,her sabah spor vadisi ile uyanıyor ve öğleden sonra da fakir kentimizin bir mahalle arasında inşa edilmekte olan ultra lux yeni hükümet binasının acilen tamamlanmasını görebilme hayali ile yaşıyorsa..

Eğer, bu kentin Yozgat merkez Belediyesinin her işten ve her şeyden anlama yeteneğine malik sayın başkanı şehrimizin en önemli ve en sıkıntılı sorunu olan otopark sorununa 2 yıldanberi çözüm arama gereğini duymuyorsa ,Milli Eğitim Müdürlüğü binası önündeki hazır otopark projesini sırf eski Belediye başkanına husumeti nedeniyle öteleyerek bir türlü başlatmak istemiyorsa ve kenti onbinlerce araç sahibi Yozgatlıya dar ediyorsa…Ve ayrıca Belediyece Yozgatta üretim ve istihdama yönelik projeleri öngöremiyorsa..

Eğer, bu memleketin Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri ,göç ve benzeri büyüklükteki Yozgatın temel sorunlarını izleme konusundaki geçen yıl ortaklaşa aldıkları birlikte hareket etme kararını sürdüremiyorlarsa.. Ve Yozgat’ın cümle işadamı, tüccarı ,esnafı hem ortaklık, hem de birbirleriyle alışveriş yapma geleneğini ve kültürünü hala bu şehirde geliştirememişse…

Eğer, bu vilayetin tasarruf sahibi insanları ve zenginleri,Yozgatta istihdama yönelik yatırımlardan kaçınmak istercesine toplam 1,8 milyar Tl ( 1,8 katrılyon ) liraya ulaşan mevduatlarını bankalarda saklamaya devam ediyorsa ve memleketimizin ekonomistleri ,yerel yöneticileri ile Bozok Üniversitesinin ilgili akademisyenleri Yozgatlıların bankalardaki atıl paralarının hiç degilse bir bölümünün üretim ekonomisine kazandırılması ve istihdam projelerine yönlendirilmesi için kafa yorup tasarruf sahiplerine cazip alternatif öneriler sunamıyor ve yol gösteremiyorsa…

Ve eğer, hemşehrilerimiz artık yörelerinde yaşadığı sıkıntılarından kurtulabilmek için Yozgattan kaçmak gerektiğine kendilerini şartlandırmışlarsa..
Dahası Yozgatta yaşamayı kendine kader edinmiş hemşehrilerimiz arasındaki güvensizlik ve sevgisizlik sorunu toplumumuzu bütünüyle sarıp sarmalamışsa..
İşte böylesi bir zihniyetin yönettiği ve toplumun hemen hemen her kesiminde birliktelik olgusunun bir türlü oluşturulamadığı bu memlekette altını çizerek bir kere daha söylüyorum ki;
GÖÇ FACİASI ÖN-LE-NE-MEZ..
* * *
Yozgat topraklarının sınırları içerisinde yaşamakta olan bütün hemşehrilerime göç sorunumuza ilişkin artık şu gerçeği son kez hatırlatmak istiyorum.
Hepimiz Yozgat gemisindeyiz ama ne hazindirki; bu gemi batmak üzere bir meçhule doğru su alarak yoluna devam ediyor.
Ülkeyi yönetenler, galiba Yozgat’ı güllük gülistanlık, gelişen, kalkınmakta ve büyümekte olan bir il sanıyorlar veya Karadenizin mavi sularında hızla yol alan sorunsuz bir gemiye benzetiyorlar..
Göç faciası konusunda 13 yıldır süregelen çaresizliğimize etkili bir çözüm bulmak zorundayız.
Yozgatın göçünü önlemenin reçetesinden sonra şimdi de tüm ilgililere çözümün adresini göstermem gerekirse göç sorunumuzu önleme iradesinin bugünkü adresi tek kelimeyle Beştepe’dir.
Yozgat’ta artık birileri Beştepede sayın Erdoğan’ın huzuruna çıkıp Ak Partinin orta Anadoludaki oy deposu Yozgat’ın tıpkı 4.evre kanser gibi ölümcül bir göç hastalığına yakalandığını ayrıntılarıyla anlatmalıdır.
Yozgatı sevdiğini bildiğimiz Cumhurbaşkanımız sayın R.Tayyip Erdoğan’ın Yozgatın göç faciasına seyirci kalmayacağına inanıyorum. Yeterki, Yozgattan birileri Cumhurbaşkanına Yozgatın bugününe ve yarınına dair gerçek fotoğraflarını gösterilebilsin..
* * *
Sizin de hatırlayacağınız gibi, bundan 4,5 yıl önce “Van” vilayetinde büyük bir deprem faciası, hemen ardından da bir göç faciası yaşanmıştı.
Van il’i 2012 yılında Türkiyenin en çok göç veren yani “Göç şampiyonu il’i olmuştu.
Dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan Van’daki deprem ve göç faciasına seyirci kalmamıştı.
Van’da önce yaraları sardırdı, sonra da iktidarın tüm imkanlarını kullanarak yeni bir Van şehrini oluşturdu.Orada göçün önünü kesti.
Ve Van son 2 yıldanberi göç veren değil,göç alan vilayet konumuna geldi..
Geçen yıl Van’ın nüfusu 11 bin arttı.
Şimdilerde Yozgat,deprem sonrasının Van’ı gibi ‘Türkiyenin göç şampiyonu..
Demek istiyorum ki; Van’ın göç faciasına uzanan devlet eli,şimdi de Türkiyenin göç şampiyonu Yozgat’a uzatılmalıdır.
Yozgat’ta göç faciasını önlemenin faturası Van’a yapılan harcamalar kadar kabarık da olmaz.
Yozgat, sayın Cumhurbaşkanının şefkatine ve merhametine muhtaç haldedir.
Eğer, Erdoğan ‘Van’ ve benzeri illere sahip çıktığı gibi ‘Yozgat’a’ da sahip çıkar ve yardım elini uzatırsa ne ala..
Yoksa,Yozgatı daha doğrusu bu memlekette yaşayan her Yozgatlıyı sonu karanlık bir gelecek beklemektedir.

31 Ocak 2016